Bundan 50.000 yıl önceki düşünebilen ilk insanla aramızda ortak tek bir şey kaldı; zaman. Soluduğumuz hava, giydiğimiz kıyafetler, yediğimiz yemekler, kullandığımız araç-gereçler, seslerimiz, vücut yapımız ve daha birçok şey değişti ancak sahip olduğumuz zaman hiç değişmedi ve değişmeyecek.
Bir an durup düşünün en son ne zaman dertleriniz olmadan sevdiğiniz birine sarıldığınızı, ne zaman büyük hayaller kurduğunuzu ve ne zaman gönül rahatlığıyla uyuduğunuzu. Karşılaştırma yaptığımızda acaba bahsettiğimiz o ilk insan mı yoksa biz mi sevdiklerimize, değerlerimize veya kendimize daha çok zaman ayırıyoruz?
Cevap verirken kararsızız…
Peki insanoğlunun yaşadığı en gelişmiş çağda bu sorunun cevabının çok net biçimde şu an yaşayan bizlerden yana olması gerekmez miydi?
Etrafımızdaki fiziksel yapı, ölçüleri standart olan örnek bir kadın ile bir erkeği temel alarak geliştirildi. Dünyanın en değerli iki insanı şu an onlar. Belki onlar hiç var olmadılar yada olmayacaklar ancak milyonlarca araç-gereç, otomobil, kıyafet, mobilya, nesne ve ev onlara göre tasarlandı.
Bir dakikalığına kendinizi o standart iki insandan birinin yerinde düşünün. Oturduğunuz koltuk, giydiğiniz ayakkabı, kullandığınız otomobil, yattığınız yatak tam size göre. Kendinizi ne kadar değerli ve dünyanın merkezinde hissedeceğinizi hayal edin.
Şu an bunu hissedebilen kişi sayısı yok denecek kadar az.
O sözde ideal insan ölçüsüne ne kadar yakınsak hayatımız kolaylaşıyor, ne kadar uzaksak da zorlaşıyor. Her geçen gün o ölçülere yaklaşmak için çabalıyoruz. Aynı doğrultuda işimiz, planlarımız, zamanımız ve ideallerimiz şekilleniyor. Bugüne kadar etrafımızda tasarlanmış olan bu fiziksel yapının içinde yükselebilmek için zamanımızı feda ettik ve feda ettiğimiz zamanın içinde sevdiklerimiz, hayallerimiz ve değerlerimiz vardı.
Ancak bugün farklı bir gün.
Bugün, insanoğlunun hiçbir döneminde sahip olamadığı ikiliye sahibiz; robotlar ve yapay zeka.
Artık tehlikeli gördüğünüz, değersiz olduğunu düşündüğünüz, zaman kaybettiğiniz, sevmediğiniz veya yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar için robotlar var.
Bizim için insan ve ihtiyaçları, uğruna çalışılmaya değecek en önemli konu. Tek bir insanın bile bizim çalışmalarımız doğrultusunda bugünkü hayatından daha mutlu, daha sağlıklı ve daha değerli hissetmesi her şeyden önemli.
İnsanlık tarihi şimdiye kadar birçok ürüne, teknolojiye, nesneye yeterince önem verdi. Biz artık sıradakinin din, dil, ırk ve para ayrımı gözetmeden “İnsan Çağı” olması gerektiğine inanıyoruz. Tıpkı 50.000 yıl önceki atalarımızın yaşarken hissettikleri gibi…